1

Tükenmişlik Yaşayan Anneler ve Eşleri

Hafta sonu terapi eğitimlerim için gitmiş olduğum İstanbul’da sabah kahvaltı yaparken yan masamda oturan ailenin konuştuklarına ister istemez kulak misafiri oldum. Aile kalabalıktı ve birde bebekleri vardı. Bebek ister istemez ağlamaya başladı. Anne olan kişi annelik hissi ile acıkmıştır dedi hemen emzirmeye koyuldu. Çocuk anında sustu ve sonrasında ben kalkana kadar da hiç ağlamadan mışıl mışıl uyudu. Masada oturan ve diğer kişilere göre yaşça daha büyük ve konuşmasından da daha deneyimli olduğu anlaşılan bir bayan “Bunlar hep böyledir tüm garezleri anneleredir zaten “ dedi. Her an yan masada oturanları dinleyen ve her boş bulunduğum anda ”Acaba şimdi ne demek istediler” diye düşünen bir psikiyatrist olmamama rağmen o an, ister istemez bu cümlenin bu kişinin hayatındaki anlamını düşündüm. Bazı çalışan anneler eve şu özlemle gelirler. “Eve giderim ve eşimin önüne yemeğini koyarım, çocuğumu uyutup sonrasında da gün boyunca hayal ettiğim an olan, ayaklarımı uzatıp, sevdiğim diziyi seyredebilirim diye düşünür. Ama çarşıdaki hesap eve uymaz. Akşama kadar sizi özlemiş olan çocuğunuz, “Şimdi yatarsam sabah annem tekrar gidecek ve daha çok özlerim” diyerek, “Ne kadar fazla yatmama oyunu oynarsam annemi o kadar fazla görürüm” diye düşünür. Hatta bu inatlaşma, sonucu, vicdan azabına dönüşebilecek bir eyleme kadar gidebilir.Çocuk uyumuştur ama siz tam oturmuşken eşiniz bir şey ister . Onu da getirirsiniz ama artık dizide bitmiştir ve sabah kalkabilmeniz için yatma saati gelmiştir. Her gününüz az yada çok böyle geçerse sonuç sizce ne olur? Sizce hiç benzin almadan sürekli yol almaya çalışan bir araba nereye kadar gidebilir ? Bu kadıncağızda bu bebek ağlaması ile geçmişe bir yolculuk yapmış olsa gerek.Ama o anı andıkça hala o günlerin öfkesi, ses tonundan anlaşılıyordu. Bunları söylerken eşi olduğunu düşündüğüm kişi gazetesini büyük bir keyifle okuyordu. Eğer bu kişi eşi ise ve bu kadıncağız da geçmiş yıllarda bu tablo ile boğuşurken eşi kendisine aynen şu anda olduğu gibi duyarsız davrandıysa, o zaman bu ses tonundaki öfkeden dolayı haklı olsa gerek diye düşünerek masamdan ayrıldım. Eşlerimize özledikleri akşamları yaşatabilecek destekleri verebilecek enerjinin üzerimizden hiçbir zaman eksik olmaması dileğiyle. Sağlıcakla Kalın.

Dr. İbrahim Bilgen
Psikiyatrist-Psikoterapist
Sabah Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

İlgili Başlıklar