1

Neden Hala Bu Kadar Huzursuzluğa Katlanıyorum?

Aşk, sürekli olumluya odaklanma durumudur. Kişi âşık olduğunda başlarda karşısındaki kişinin olumlu taraflarını görür. Kaygı bozukluklarında ise kişi sürekli olumsuza odaklanır. Her şeyin en berbat, en kötü tarafını görür. Olaya hiç iyi tarafından bakamaz hep olacak en felaket durumu düşünür. Hayatını ona göre organize etmeye çalışır. Ama adı üstünde “hayat”, “ yaşam “ kontrol edilir türden olsaydı bu kadar felaket başımıza gelir miydi? Önceden alırdık önlemini ve sorun kalmazdı. Deprem, yangın, kaza, her felaketi önceden görür ve ona göre önlem alırdık. İşte sürekli kaygı yaşayan kişiler, olayların hep olumsuz tarafını görerek önlem almaya çalışırken kaygı denen canavarın pençesine daha çok düşerler. Onlar için başlarına bir felaket gelme ihtimali milyonda bir bile olsa o bir kişinin, kendilerinin olduğuna inanırlar. Böyle inanınca da, onların başlarına o olayın gelme ihtimalini yüzde yüz olarak görürler. Bu kişilere çevreleri “neden her olayın olumsuz tarafından baktıklarını anlayamadıklarını, biraz rahat olması gerektiğini söylerler?”. Böyle konuşmak inanın onları dahada yalnız, daha da anlaşılmamış hissetmelerine neden olur. Hiç konuşmasanız, belki onları sadece dinleyip yanlarında olduğunuzu ima eden bir bakışta bulunsanız inanın daha çok olursunuz. Bu kişiler nerede ise kaygı duymaktan bile kaygı duyar hale gelirler. Peki, bu kadar yüke ne için katlanırlar. Bir insan, huzurunu, zamanını, çocuklarına ve/veya ailesine, eşine kaliteli zaman ayıramamayı kabul ederek karşılığında ne almaktadır. Bu kadar hayatından vererek karşılığında ne almaktadır? Ben bunu terapilerde danışanlarıma sorduğumda ilk verdikleri yanıt “ hiçbir şey için …” oluyor. Ben de “inanın sizin aklınızın benden fazlası var ama azı yok. Ama bir insan hiç bir şey almadan nasıl verir? Diye soruyorum. “ yolda giderken sizden birsi yüz tl para iste verir misiniz?” yanıt: (genelde tebessüm ederler).o zaman ne için diye sürekli sorarım ve hemen yanıtlamam. Bu sıkıntıyı karşımdaki kişiyi sıkmadan biraz yaşamasını isterim. Çünkü en iyi öğrenme stres altında olan öğrenmedir. Eğer hala yanıtını bulamadıysa yardımcı olurum. Yanıt: “Belirsizlik denen canavarın yarattığı sıkıntıyı yaşamamak için, kontrol etme duygusu için”. Ama kontrol edemediğimiz, kontrol edemediğimiz sıkıntılar bize tekrar huzursuzluk olarak dönmektedir. Aileniz ile nice huzur dolu hafta sonları geçirmeniz dileğiyle.

Dr. İbrahim Bilgen
Psikiyatrist-Psikoterapist

İlgili Başlıklar