1

DEHB Tedavisinde İlacın Yeri

Dikkat Eksikliği olan çocuklara yardımcı olabilmek için öncelikle onları çok iyi anlayabilmek gerekmektedir. İlaç tedavisi olmadan bu çocukların tedavi edilebilmeleri çok güçtür. Çünkü bu rahatsızlık beyindeki biyokimyasal ve yapısal bir bozukluk sonucu ortaya çıkmaktadır. Evde, okulda ve arkadaş gruplarında çok sık olarak eleştirilen, cezalandırılan hatta dışlanan “Hiperaktif” olan çocukta temelde öz-değerlilikte ( kendine saygısında ) azalma başlarken; görünürde aldırmazlık ve vurdumduymazlık gözlenir. Yani içinde davranış sorunlarından dolayı üzüntü ve huzursuzluk yaşayan “Hiperaktif” çocuk, etrafa bunların farkında değilmiş gibi davranır ve hatta çevresindekileri bu problemlerden dolayı suçlar. Böylece çevresindekilerin ona yönelik tepkileri giderek artabilmektedir.

İlkokul 1. ve 2. sınıftayken aşırı hareketlilik, çok konuşma ve söz dinlememe gibi belirtilere, 8- 9 yaşlarından itibaren yalan söyleme, büyüklerle tartışmaya girme, arkadaşlarıyla sık olarak kavga etme gibi davranış sorunları eklenebilmektedir. Böylece çevre tarafından yaramaz çocuk nitelemesi yavaş yavaş şımarık çocuk ya da terbiyesiz çocuk haline gelmektedir.

Bazen arkadaşları tarafından dışlanan bu çocuklar okulda veya mahallede kendileri gibi olan çocuklarla birlikte gruplar oluşturmaktadırlar. Bu gruplaşma olayının ileriki yıllarda suça yönelik çetelere katılmada rolü olabileceği de düşünülmesi gereken önemli bir konudur. Yani, sürekli çevresi tarafından dışlanan bu çocuklar, zamanla, “eğer ben toplumun istediği gibi bir insan olamıyorsam, o zaman toplumun istemediği bir insan olacağım” der. Bu, her “Hiperaktif” olan çocuk için geçerli olmasa da , bu şekilde çevresi tarafından hor görülen bu çocukların ergenlik dönemleri çok fırtınalı geçebilmektedir. Bu çocuklar ne yazıktır ki; ellerinde olmayan bir rahatsızlık yüzünden ,öz anne ve babası tarafından bile dışlanabilmektedirler. Kekeme olan veya yürüyemeyen bir insanla dalga geçildiğini gördüğünüzde neler hissederdiniz? Hele hele, böyle kusurları olan bir kişinin, kendi çocuğunuz olduğunu düşündüğünüzde, bu davranışı, kendi çocuğunuza yapabilir miydiniz? Bu kusuru yüzünden onu döver yada hor görürmüydünüz? Peki, çocuğunuzdaki bu kusur “Hiperaktivite” olduğunda ne değişiyor? Çok iyi biliyorum ki gerçekten onlarla ilgilenmek kolay bir uğraş değil. Tedavide; ilaç, terapi ve “çok modelli tedavi” ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ama ilaç tedavisi olmadan da ,bu çocukların beyinsel biyokimyasal bozukluklarını düzeltemiyoruz…

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun tedavisine yönelik çok sayıda yazı okumuşsunuzdur. Eminim ki, hala ilaç tedavisinin bu kişilerde yararlı mı yoksa yararsız mı olduğu konusunda kesin bir fikir sahibi değilsinizdir. Böyle düşünmekte de çok haklısınız. Çünkü öyle çok yazılar yazıldı ki sizlerinde kafası, çok karıştı. Neden bazen hayatı “ya hep ya hiç” olarak görürüz ki.. Bu hayat ”Ya Siyah yada Beyaz” değil ki. Arada gri de var… Kimisi ilacın zararlarını kimisi de yararlarını anlatır. Ama ne çeşit tedavi yöntemi olursa olsun bu çocukların tedavisinde; doktor, anne – baba ve öğretmen el birliği ile beraber çalışmalıdır. Bunda nelerin yapılması gerektiğini sizlerle ilerde tekrar paylaşacağım. Huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir Pazar günü yaşamanız dileğiyle. Saygılarımla.

Sağlıcakla Kalın…

Dr. İbrahim Bilgen
Psikiyatrist – Psikoterapist

İlgili Başlıklar